Thursday, April 27, 2006


Gunaz TV-nin Turksatdan yayiminin dayandirilmasina etiraz olaraq, TC Dishishler Bakani Abdullah Gule muraciet

Sayın Abdullah Gül!
T.C. Dışişleri Bakanı
Kavaklıdere/ANKARA
Sayın Bakan!
Bu gün İran olarak bilinen ülkede 35 milyondan fazla türk insanı, türk oldukları için çok zor şartlar altında yaşamaktadır. Türk oldukları için bu insanların dilleri yasaklanmış, kendi dillerinde okul yok, müziklerini dinleyemezler, kültürlerini yaşatmaları yasak, kendi çocuklarına türkçe isim koymaları imkânsızdır. Bu insanların kendi vatanlarında kendi dillerinde TV , radyo, gazete yayınlamaları imkânsızdır. Buradaki türk toplumunun milli törenlerini, milli matem günlerini anmaları hapse girmeleri ile sonuçlanır. Ama burada ermenilerin Türkiye, Azerbaycan ve türkçülük aleyhine yapdıkları bütün işler, İran devleti tarafından himaye olunur, türk duşmanlığı yapan her kimseye her türlü yardım yapılır.
Ülkede bir tek fars dilinde okullar ve üniversiteler vardır. Bu okullarda resmi olarak türkçülük aleyhine her şey öğretilir, zengin türk tarihi çarpıtılır, Türkiye devleti ve tüm türkler öğrencilere düşman olarak tanıtılmaktadır. Bu haksızlığa itiraz eden, kendi dilinde okula gitmek isteyen herkes ‘’pantürkizm” le suçlanarak hapse atılır.
Türkiye’de müslüman oldukları için bir İran sevgisi olduğu halde, İran’da türk oldukları için bu insanlara ve Türkiye’ye karşı bir nefret vardır.
Bu nefretin yaratılması kısa bir zaman içerisinde değil, farsların bu ülkede iktidara geldiği zamandan beri, İran’ın gerçek sahibi olan yerli türklerin hakaretlere maruz kalması, türkün her sahada farslar tarafından aşağılanması ile devam etmektedir.
Türk düşmanı olan fars rejiminin siyaseti ile bir çok türk şehirlerine kitlesel şekilde kürt PKK’cıları ve Pejakçılar yerleştirilmektedir. Bazı olaylardan sonra birkaç teröristin Türkiye’ye teslim edilmesi fars şovenist hakimiyetinin bazı şartlar dahilinde bir görüntü yaratmak siyasetinden başka bir şey değildir.İran fars şovenizmi Türkiye’ye ve türke hiç bir zaman dost olmamış ve olmayacaktır.
Bütün haklardan ve hukukdan mahrum edilmiş ve hakimiyeti elinden alınmış 35 milyonluk bir türk toplumunun kendini koruması için tek yolu sivil, milli mücadele başlatmaktır. Bu milletin uyanışına ve milli kimliğine sahip çıkmasına yardımcı olacak bir iş, dış ülkelerde TV’ler ve radyolar açarak İran’a yönelik yayın yapılmasıdır.
Sayın Bakan!
Bu dediklerimize karşılık olması açısından, dış ülkelerde yaşayan soydaşlarımızın maddi imkânları ile bir yıl önce Chicago’dan yayımlanan GÜNAZTV adlı bir televiziyon yaratıldı. Soydaşlarımızın ekonomik yardımlarıyla devam eden bu TV, bir az sonra bizim için bir hak olan, tüm türklerin izleyebileceyi Türksat’dan yayımlanmağa başladı. Bu TV az bir zamanda dünyanın dört bir yerinde yaşayan hem Azerbaycan türklerinin, hem de diğer türklerin sevimli bir kanalına dönüştü. Bu TV’ye telefon eden bütün kişiler türkün dertlerini konuşmaya başladı. Milli sorunlarımız, başımıza açılan belâların sebepleri konuşuldu. Türkiye, Azerbaycan türkleri ve tüm türk dünyası milli dertlerini bu TV’den konuşdu. Milletimiz kısa bir zamanda uyanmaya, öz milli hakları üzerinde düşünmeye başladı.
Tek bir örnek vereyim, bu yılın şubat ayında PKK ve Pejak kürt terör teşkilâtlarının terörist başı Abdullah Öcalan’ın tutuklanmasının yıldönümünde, protesto etmek isteği ile İran’ın türklerin yaşadığı Maku ve diğer şehirlerinde terör estirme girişimlerinin önü GÜNAZTV’nin canlı yayını ile milletimize duyurulması neticesinde alındı. Bu somut bir örnektir. GÜNAZTV’nin türk milli şuurunun uyanmasında özgün ve önemli bir rolü vardır. TV’den canlı yayınlar zamanı bunun şahidi olmak bizleri sevindirir, türk düşmanlarının uykusunu kaçırır. İran’da yaşayan 35 milyondan fazla bu türk toplumunun uyanabilmesi, kendisinin türk olduğunun bilincine ulaşması, yalancı fars tebligatının aradan kalkması için GÜNAZTV’nin rolü paha biçilmez değerdedir. Bu TV, insanlarımızı kendilerini kürt terör örgütlerinden ve fars şovenizminin asimilasyonundan korumak için silaha değil, demokratik mücadeleye yöneltmeye çalışmaktadır.
Sayın Bakan!
Böylesine olumlu bir etkinlik durumunda, milletimizin sesi, tüm türk dünyasının birliğine çalışan, türk düşmanlarını rahatsız eden GÜNAZTV’nın Türksat’dan yayımlanması durdurulmuştur. Bu yeterli değilmiş gibi Türkiye’den yayımlanan bazı TV ve gazetelerde GÜNAZTV aleyhine, sanki Amerika tesiri olarak yayımlanırmiş gibi iddialar seslendirildi. Halbuki, bizim tüm siyasetimiz ve hazırladığımız programlar Amerika devletinin destek verdiği kürt terör teşkilâtlarının ifşa edilmesine yöneliktir. Aynı zamanda, kürt web sitelerinde ve İran matbuatında bu adımın İran’ın Türkiye’ye baskısı neticesinde yapıldığı bildirilerek bir sevinç yaşanmaktadır.
Bunun için de, biz, GÜNAZTV’nin Türksat’dan yayımının engellenmesini Türkiye tarafından araştırılmadan atılmış bir adım olarak hesap ediyoruz. Türkiye resmî makamlarının GÜNAZTV ve İran’da yaşayan türklerin durumu hakkında doğru informasyona sahip olmadığı kanısındayız.
Tüm dünya türklerinin bir tek güvenç yeri olan Türkiye devletinin, hangi ülkenin pasaportunu taşıdığına bakmaksızın her bir türk insanına sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Bu istek bizden daha önce hem de Atatürk’ün isteği olmuştur.
Sayın Bakan! Bütün bunlarla birlikte, sizden GÜNAZTV’nin yeniden Türksat’dan yayınlanmasına izin verilmesine yardımcı olmanızı istiyoruz.
Bu konuda gerekli duyarlılığı göstereceğinize ve bu sorunun çözüleceği inancı ile en dostane selam ve saygılarımı sunuyorum.
Teymur Eminbeyli
GÜNAZTV Başkan yardımcısı
Dünya Azerbaycanlıları Konseyi Genel Sekreteri
Hagalundsgatan 15, 10 tr
169 65 Solna/SWEDEN
Telefon: 0046-70 776 03 03
E-post adress: teymureminbeyli@gmail.com
www.eminbeyli.com

Tuesday, April 18, 2006

خواست تجدید نظر در سیاستهای ارمنیگرای جمهوری اسلامی ایران



خواست تجدید نظر در سیاستهای ارمنیگرای جمهوری اسلامی ایران

بسمه تعالی

جناب حجت الاسلام پورمحمدی،
وزیر محترم وزارت کشور جمهوری اسلامی ایران

با سلام،

احتراما؛ چنانچه که استحضار دارید، همه ساله در روز 24 آوریل برابر با چهارم اردیبهشت ماه، با تدارک حزب غیرقانونی داشناکسوتیون و دیگر گروههای افراطی، جمعی از ارامنه مقیم تهران، ضمن جعل فاحش تاریخ و بهانه کردن باصطلاح قتل عام ارامنه در دوران امپراطوری عثمانی، با در دست گرفتن پرچمهای جمهوری ارمنستان، تظاهراتی نمایشی در تهران به راه انداخته، علاوه بر مظلوم نمایی های دروغین، از هرگونه توهین و اهانت به مسلمین، بالاخص ملتهای مسلمان و تورک منطقه ابایی به خود راه نمی دهند و به تبلیغ «ارمنستان بزرگ» که تعدادی از شهرهای مهم شمال غرب ایران نیز داخل این نقشه خیالی است می پردازند.

توجه به این امر لازم است که دست افراطیون ارمنی در طی دویست سال گذشته بخصوص در دو دوره نبرد سرنوشت ساز ایران و روس، قتل عامهای خونین سال 1905 و کشتارهای مخوف سالهای 1917 و 1918 در هر دو سوی ارس به ویژه در شهرهای اورمیه، خوی، سلماس و ماکو بارها به خون مردم مسلمان آذربایجان آلوده شده است. متعاقب این خیانتهای آشکار و قتل عامهای خونین که تحت حمایت دولتهای روسیه، فرانسه وانگلیس صورت گرفت سقوط قفقاز زرخیز از ایران تسریع شد و ترکیب جمعیتی بسیاری از شهرهای اشغالی بسود عیسویان و اشغالگران تغییر یافت.

همچنین تاریخ معاصر وحشیگریهای افراطیون ارمنی را چه در قالب دسته های شبه نظامی و چه بصورت نیروهای اشغالگر دولت ارمنستان در جنگهای اخیر قره باغ کوهستانی بالاخص در کشتار دلخراش اهالی بی دفاع شهر اشغالی خوجالی در 26 فوریه سال 1992( برابر با 7 اسفند سال 1370) فراموش نخواهد کرد. در این نسل کشی سبعانه، افرطیون ارمنی ضمن هتک حرمت نوامیس مسلمین، اقدام به پاره کردن شکم زنهای حامله، ذبح جانگداز اطفال معصوم، خالی کردن چشم و بریدن گوش و بینی مردم بی پناه اعم از زن و مرد و کودک و پیر کرده و حتی بسیاری از انسانها را تنها به جرم مسلمان و آذربایجانی بودن، زنده در آتش سوزاندند تا به این ترتیب بتوانند 25 درصد از اراضی جمهوری آذربایجان را به اشغال خود در آورند. لازم به ذکر است که در مورد این فجایع هولناک فیلمها و عکسهای مستند بسیاری وجود دارد که قلب هر انسان آزاده ای را از حرکت باز می دارد!

اما متاسفانه به رغم فجایع خونبارافراطیون ارمنی در سالهای اخیر، بخصوص در سال 1384، در سالگرد نسل کشی دلخراش مردم خوی، سلماس و اورمیه در سنه 1917 و همچنین قتل عام وحشیانه برادران و خواهران مسلمان و مظلوم شهر خوجالی در قره باغ در سال 1992، اجازه تجمع و اعتراض به این نسل کشی ها در هیچکدام از شهرهای کشور به فعالین جامعه چند ده میلیونی تورکهای آذربایجان ایران داده نشد!

این در حالی است که همه ساله در روز 24 آوریل، برخی از ارامنه جامعه چند ده هزار نفری ارمنی ایران، در تهران با دریافت مجوز تبعیض آمیز از وزارت کشور و با هدایت کلیسای سیاست پیشه ای که ریاست آن فاقد تابعیت ایرانی است دست به تظاهرات و تبلیغات دلخواه و دروغین خود می زنند و متعرض معترضین آگاه و حتی عابرین بی خبر می شوند!

همانگونه که مستحضرید افراطیون ارمنی در سال 1383 در برابر اعتراض مدنی جمعی از دانشجویان و رهگذران آذربایجانی و مسلمان با قمه و قداره به آنها حمله کرده آنها را اعم از دختر و پسر مورد ضرب و شتم وحشیانه قرار داده و چندین تن از ایشان را به طرز فجیعی مجروح و مصدوم کردند.

ما امضاء کنندگان این نامه سرگشاده، توجه جدی مسئولین محترم وزارت کشور را به آنچه که فی الواقع افراطیون ارمنی در پی آن هستند جلب نموده خواستار تجدید نظر کامل در سیاستهای معمول سالهای گذشته در قبال براه انداخته شدن چنین تبلیغات دروغینی از جانب افراطیون ارمنی و داشناکهای بیگانه گرا در کشور ایران اسلامی می باشیم.

اکبر آزاد، مهندس غلامرضا امانی، چنگیز بختاور، حجت الاسلام حیدر بیات، یاشار حکاک پور، مهندس حسن راشدی، مهندس حسن رحیمی، مهندس حمید شافعی، معلم هدایت ذاکر، مهندس علیرضا صرافی، بهروز صفری، فرزاد صمدلی، دکتر وحید فیض اللهی، آتیلا کیشی زاده، وکیل صالح کامرانی، استاد حسین محمد خانی، عباس لسانی، سعید متین پور، مهندس سعید نعیمی، زهره وفائی